Forum Sayfamıza Hoş Geldiniz... İnşallah Güzel Dakikalar Geçirirsiniz..
Forum Sayfamıza Hoş Geldiniz... İnşallah Güzel Dakikalar Geçirirsiniz..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Alay etmenin cezası

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
osman66
yarbay
yarbay
osman66


Erkek
Mesaj Sayısı : 532
Yaş : 43
Nerden : almanya
Kayıt tarihi : 20/05/08

Kişi sayfası
motor:
motorAlay etmenin cezası Empty
Alay etmenin cezası Emptyferrari

Alay etmenin cezası Empty
MesajKonu: Alay etmenin cezası   Alay etmenin cezası Icon_minitimeSalı Ara. 21, 2010 12:25 pm

Gavs-ül-Memdûh hazretleri, bir gün dergâhın önünde otururken Abdürrahîm Efendiyi huzûr-ı şerîflerine çağırdı. Şam'a gidip gitmediğini sordu.

O da;
"Gitmedim efendim" deyince;

"Şu tarafa bak bakalım ne göreceksin?" buyurdu.

İşâret ettiği yöne baktığında, yemyeşil bahçeleriyle, Şam'ın karşısında durduğunu hayretle gördü. Şam'ı merakla seyrettiğini gören Gavs-ül-Memdûh;

"Abdürrahîm! Boşi köyü buradan uzakta mıdır görülebilir mi?" buyurunca, rüyâdan uyanır gibi Şam gözlerinden silindi ve hocasına;

"O köy buraya uzaktır, görünmez efendim." diye cevap verdi.

Bunun üzerine;

"Doğu tarafına bak!" buyurdu.

O anda küçük bir tepenin yamacında kurulmuş olan Boşi köyü gözünün önüne geldi. O anda köyün bir kenarında, Gavs-ül-Memdûh'un talebelerinden birkaç tânesi oturmuş sohbet ediyorlardı. Köy bekçisi de yanlarında sırt üstü uzanmış yatıyor, talebelerle alay ediyordu.
Gavs-ül-Memdûh;

"Abdürrahîm! Bekçinin arkadaşlarınla alay ettiğini görüyor musun?" diye sordu.

O da;

"Görüyorum efendim. Eğer müsâade buyurursanız hemen hakkından geleyim." diye sordu.

Hocasının hiç cevap vermemesinden cesâretlenerek ayağını hızla bekçiye doğru salladı. Alay etmenin cezası 367986ü teâlânın izniyle, ayağı bekçinin tam karnına isâbet etmiş ki, birden karnını tutmaya ve feryâd etmeye başladı. Bir daha vuracaktı, fakat Gavs-ül-Memdûh;

"Yeter yâ Abdürrahîm!" buyurunca, durdu.

Boşi köyü de gözünden kayboldu. Hocasının bu kerâmetlerine hayran kalmıştı.

Aradan on gün geçmişti. Boşi köyünün bekçisi, yüzü sarılı bir hâlde Gavs-ül-Memdûh'un huzûruna çıkarıldı. Ağzı sol kulağına kadar eğilmişti. Eğilen taraf kırış kırış olmuş, diğer tarafı da davul zarı kadar gerginleşmişti. Bu sebeple ne ağladığı ne güldüğü, ne de konuştuğu anlaşılıyordu. Zor konuşabilen bekçi;

"Aman yâ Hocam! Alay etmenin cezası 367986ü teâlâyı zikreden talebelerinle alay ederken, birisi şiddetle karnıma vurdu. O anda bütün vücûdum hareketsiz kaldı. Ağzım da bu hâle geldi. Bundan böyle hatâmı anladım ve tövbe ettim. Ne olur beni affediniz ve ağzımın eski hâle gelmesi için duâ ediniz." diyerek ağladı.

Gavs-ül-Memdûh onun bu durumuna çok üzüldü. Merhamet edip ellerini kaldırarak duâ etmeye başladı. Sonra mübârek elini bekçinin yüzüne sürdü. O anda bekçinin ağzı, Alay etmenin cezası 367986ü teâlânın izniyle eski hâline geldi.


Evliyalar Ansiklopedisi, İhlas Yayınları
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Alay etmenin cezası
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Dinimiz İslam :: Dini Hikayeler-
Buraya geçin: