Akif, hayatının her döneminde politikadan uzak kalmayı başarmış bir aydındır. Ülke ve toplum sorunlarıyla çok yakından ilgilenmesine rağmen politikaya uzak durması şaşırtıcıdır. Ancak, Akif gibi ilkeli bir insan için politik çekişmelerin içinde yer almak, siyasî yarar düşüncesiyle hareket etmek mümkün değildi. O kendini politik bir ciddiyet içine hapsetmek yanlışlığına da düşmedi. O bir millete ve inanca ciddiyetin sorumluluğu ile hareket etti. Bu yüzdendir ki, İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne girmesine rağmen, İttihat Terakki liderlerini hem de en güçlü zamanlarında sert şekilde eleştirmiş, buna karşılık aynı tutumu Hürriyet ve İtilafçılara da takınmaktan çekinmemiştir.
Bütün bunlara rağmen Akif, 1. Meclis'te Burdur Milletvekili olarak yer almıştır. Akif in sürekli yaşadığı geçim sıkıntısından dolayı bunu kabullendiği düşünülebilir. Fakat, hayatının bütününe bakıldığında ahlak ve hareketlerinin böyle davranmaya müsait olmadığı, 1. Meclis'in bir kurucu meclis olma ve bir savaşın merkezi olma özelliği milletvekili olmasının temel nedeni olarak görülebilir.
Nitekim Akif'in Meclis'te bir iki esprili müdahalesinin, gizli oturumlarda yaptığı bir kaç konuşma dışında son derece sessiz kaldığı bilinmektedir.
Akif için 1. Meclis'te milletvekili olmak, büyük bir coşkuyla katıldığı Milli Mücadele ve bağımsızlık savaşının gerektirdiği sorumluluklarından sadece biriydi.