AH LEYAR üsteğmen
Mesaj Sayısı : 192 Yaş : 48 Nerden : almanya İş/Hobiler : ****** Lakap : **** Kayıt tarihi : 21/08/08
Kişi sayfası motor: motor | | | |
| Konu: Peygamber efendimizin cennette gördükleri Salı Eyl. 02, 2008 1:58 am | |
| Alemlerin efendisi olan sevgili Peygamberimiz, İsrafil aleyhisselam ile birlikte Cebrail aleyhisselamın yanına geldiler. ü teâlânın emrini yerine getirmek için Cebrail aleyhisselam, Peygamber efendimizi Cennet'e götürdü.
Melekler, ellerinde nur dolu tabaklarla bekliyorlardı. Cebrail aleyhisselam;
"Ya Resulallah! Bunlar, Âdem aleyhisselamdan seksen bin yıl önce yaratıldı. Bu makamda, tabaktakileri sana ve ümmetine saçmak için sabırsızlanırlar. Kıyamet günü Hazretin ve ümmetin, ü teâlânın emriyle Cennet'in eşiğine ayak basınca, bu melekler tabaklardaki cevahiri üzerinize saçacaklardır" dedi.
Cennet'te vazifeli olan Rıdvan ismindeki melek, onları karşıladı. Peygamber efendimize müjdeler verdi ve; "Hak teâlâ, ikisini senin ümmetine, birini de diğer ümmetlere vermek için Cennet'i üç kısım etti" dedi ve Cennet'in her tarafını gezdirdi.
Habib-i ekrem efendimiz buyurdular ki:
"Cennet ortasında bir ırmak gördüm. Arş'ın yukarısında akar. Bir yerden su, süt ve bal çıkar. Asla birbirine karışmaz. O ırmağın kenarı zebercedden idi. İçindeki taşlar cevahir, balçığı anber, otları za'feran idi. Etrafına gümüş bardaklar koymuşlar, sayıları gökteki yıldızlardan ziyade idi. Çevresinde kuşlar olup, boyunları deve boynu gibi idi. Her kim onların etinden yese ve o ırmaktan içse, Hak teâlânın rızasına mazhar olur.
Cebrail'e; "Bu ırmak nedir?" diye sordum. "Kevser'dir. Hak teâlâ, onu sana vermiştir. Sekiz Cennette olan bostanlara bu Kevserden akar" dedi.
Irmağın kenarında çadırlar gördüm. Cümlesi inci ve yakuttan idi. O çadırlarda huriler gördüm. Yüzleri güneş gibi parlar idi. Derlerdi ki:
"Biz sevinçli ve neş'eliyiz. Bize hiç üzüntü gelmez. Biz gençleriz, hiç yaşlanmayız. Biz iyi huyluyuz, hiç kızmayız. Biz hep böyleyiz, hiç ölmeyiz."
Saadet köşklerine ve ağaçlarına erişip, onların nağme ve sedaları her yeri kaplar. Öyle hoş sesleri vardı ki, o nağmeler dünyaya gelseydi, ölüm ve mihnet dünyada olmazdı.
Cebrail "Bunların yüzlerini görmek ister misin?" dedi. "İsterim" dedim.
Bir çadırın kapısını açtı. Baktım. Öyle güzel suretler gördüm ki, eğer bütün ömrümce onların güzelliğini anlatsam, bitiremem. Yüzleri sütten beyaz, yanakları yakuttan kırmızı ve güneşten parlaktı. Derileri ipekten yumuşak ve ay gibi ışıklı, kokuları miskten daha güzeldi.
Saçları gayet siyah, kimi örülmüş, kimi toplanmış, kimi salıverilmiş, otursa, etrafında çadır gibi olur, kalksa, ayağına kadar uzanırdı. Her birinin önünde bir hizmetçi dururdu.
Peygamber efendimiz buyurdu ki:
"Sekiz Cennet'in bağ ve bostanını ve türlü nimetlerini gördüm. Cehennem'i ve derecelerini de görsem diye hatırıma geldi."
Cebrail elimi tutup, Cehennem'in en büyük meleği Malik'e götürdü:
"Ey Malik! Muhammed aleyhisselam, asilerin Cehennem'deki yerlerini görmek ister O'na Cehennem'i göster" dedi
Malik, Cehennem'in tabakalarını açtı. Yedi tabakanın hepsini gördüm.
Efendimiz, Cehennemdekilerin halini görünce çok üzüldü. Merhametinden çok ağladı. Bütün melekler de ağlaştılar.
alıntı | |
|
adem_66 asteğmen
Mesaj Sayısı : 162 Yaş : 33 Nerden : istanbul İş/Hobiler : kırtasiye Lakap : ados Kayıt tarihi : 15/02/09
Kişi sayfası motor: motor | | | |
| Konu: Geri: Peygamber efendimizin cennette gördükleri Ptsi Şub. 16, 2009 1:43 am | |
| paylaşım için cok saol bunu okudum cok duygulandım abi | |
|
VATAN Maresal
Mesaj Sayısı : 11 Yaş : 35 Nerden : VAN İş/Hobiler : öğrenci Lakap : ARDA Kayıt tarihi : 19/02/09
Kişi sayfası motor: motor | | | |
| Konu: Geri: Peygamber efendimizin cennette gördükleri Cuma Şub. 20, 2009 5:43 am | |
| [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Hani Seni Seviyorum Ya...
Hani gıpta ediyorum ya ashabına
Hani Hz.Fatıma'yı anam, Hz.Hasan Hüseyin'i kardeşim olarak görüyorum ya!
Hani ne zaman hüzünlensem, Sen geliyorsun ya aklıma
Görmeden hayranım Ya cemaline
Kalbin kadar güzel yüzünün hayalini kuruyorum ya...
Hani ne zaman çok gülsem Sen'in hafif kızgın bana baktığını görüyorum ya!
Hani bana diyorsun ya" Yerinde olsam, az güler çok ağlardım " diye
Sonra nerede bir yetim görsem Sen'i buluyorum ya yanımda
Hani bana diyorsun ya "Beni istiyorsan onun başını okşa
Hani hep bir özlem var ya içimde
Hep vuslat varya hayalimde
Hani gözyaşları içinde, yeşil kubbenin resmine bakıyorum ya
Hani hayal ediyorum ya hep Efendim Safa-Merve arasında, önümde Sen varmışsın gibi koştuğumu..
Hani uzun boylu, siyah saçlı, beyazlar içinde birine Sen diye sesleniyorum ya!
Sonra adam arkasını dönünce Senin olmadığını görüyorum da eğiyorum ya başımı, Sevincim yerini hüzne bırakıyor ya
Hani Sana gidecek her yolcuyla selam yolluyorum ya Sonra da selamımı almışsın gibi seviniyorum ya
Hani kalbimin bir yanı "Ümit" derken, Bir yanı korkuyla atıyor ya
Hani Seni Seviyorum Ya Efendim
Hani günahlarımı unutup, Seninde beni sevdiğini düşünüyorum ya!
Duyuyorum ya "ÜMMETİ" diye seslenişini
Ne zaman bir yüzük alsam elime
Senin yüzüğün geliyor ya aklıma
Hani üzerinde Muhemmedun ResulAllah yazılı olduğunu düşünüp, Ebu Bekir ve ashabına selam yolluyorum ya
Sonra hep hayal ettim ya Efendim, arkanda namaz kıldığımı
Hani anam, babam, canım Sana feda olsun dedim ya
Hani ben varım ya... Seni Seviyorum ya... Çok Seviyorum ya... Selat, Selam üzerine olsun Ya ResulAllah...
Ben kim miyim? 1400 yıl öncesinde Selam ettin ya.. Kardeş belledin ya.. SENİ SEVIYORUM YA.. | |
|